INTRODUCTION: Urinary catheterization causes catheter related bladder discomfort (CRBD) in the early postoperative period following all surgeries. CRBD mostly develops after urological interventions and has two independent predictors: Male gender and urinary catheters ≥ 18F. We aimed to investigate the awareness of anesthesiology and reanimation specialists to CRBD and its treatment.
METHODS: After ethics committee approval, a questionnaire with informed consent of 20 multiple-choice and open-ended questions was transferred to docs.google.com. and Turkish Society of Anesthesiology and Reanimation Specialists were contacted for contribution.
RESULTS: 144 anesthesiologists, 26-66 years old (39.5±8.02 years), 54.5% males, 45.5% females, 66.4% with a teaching position and 55.5% with >10 years of experience participated. 54.4% reported encountering >1 CRBD per week and mostly following urology (70.9%), obstetrics and gynecology (52.5%) and general surgery (51.1%) cases. The frequency and severity (66% and 69.5%) of CRBD was reported higher in male patients. 94.4% agreed that CRBD should be treated. 37.8% believed the surgeon should manage CRBD, 60.1% believed it should be planned together. All male participants stated treatment was necessary (p=0.008). Participants chose preemptive (19.9%, n=28), symptomatic (80.1%, n=113) or both (4.3%, n=6) treatments. The choices for preemptive and symptomatic treatment were similar; non-steroidal anti-inflammatory drugs (70.8%, 59%), paracetamol (43.4%, 50.7%) and tramadol (18.9%, 21.6%). Participants’ knowledge on factors effecting CRBD was lacking.
DISCUSSION AND CONCLUSION: Anesthesiologists do not utilize preemptive and effective treatment for CRBD; one thirds of them do not consider it their responsibility. Anesthesiologists should be aware of CRBD and participate in the treatment using multimodal approaches.
GİRİŞ ve AMAÇ: Üriner kateterizasyon, tüm ameliyatları takiben erken postoperatif dönemde idrar sondasına bağlı mesane rahatsızlığına (İSBMR) neden olur. İSBMR çoğunlukla ürolojik girişimlerden sonra gelişir ve iki bağımsız prediktöre sahiptir: Erkek cinsiyet ve 18F üriner kateter. Bu çalışmada Anesteziyoloji ve Reanimasyon uzmanlarının İSBMR ve tedavisi konusundaki farkındalıklarını araştırmayı amaçladık.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Etik kurul onayından sonra, 20 çoktan seçmeli ve açık uçlu sorudan oluşan bilgilendirilmiş onam içeren bir anket docs.google.com'a aktarıldı. Türk Anesteziyoloji ve Reanimasyon Derneği ile katkıları için iletişime geçildi.
BULGULAR: Çalışmaya 26-66 yaşlarındaki (39.5 ± 8.02 yaş), %54.5 erkek. %45.5 kadın, %66.4 eğitim kadrosunda ve %55.5> 10 yıl deneyimli 144 anestezist katılmıştır. Katılımcıların %54.4'ü haftada 1'den fazla İSBMR ile karşılaştığını ve bunların çoğunlukla üroloji (%70.9), obstetrik ve jinekoloji (%52.5) ve genel cerrahi (%51.1) vakalarını takip ettiğini belirtti. Erkek hastalarda İSBMR’nin sıklığı ve şiddeti (%66 ve %69.5) daha yüksek bildirildi. Anesteziyoloji ve Reanimasyon uzmanlarının %94.4’ü İSBMR’nin tedavi edilmesi gerektiğini onaylarken. %37.8'i cerrahın İSBMR’yi yönetmesi gerektiğine, %60.1'i ise cerrahla birlikte planlanması gerektiğine inanıyordu. Tüm erkek katılımcılar tedavinin gerekli olduğunu belirttiler (p = 0.008). Katılımcılar tedavide önleyici (%19.9, n = 28), semptomatik (%80.1, n = 113) yaklaşımları veya her ikisini (%4.3, n = 6) seçtiler. Tercih edilen önleyici ve semptomatik tedavi seçenekleri benzerdi; non-steroid anti-inflamatuar ilaçlar (%70.8, %59), parasetamol (%43.4, %50.7) ve tramadol (%18.9, %21.6). Katılımcıların İSBMR’yi etkileyen faktörler hakkındaki bilgileri eksikti.
TARTIŞMA ve SONUÇ: Anesteziyoloji ve Reanimasyon uzmanları, İSBMR için önleyici ve etkili tedavileri kullanmamakta ve üçte biri bu rahatsızlığı kendi sorumlulukları olarak görmemektedir. Anestezistler, İSBMR’nin farkında olmalı ve multimodal yaklaşımlar kullanarak tedavisine katılmalıdır.