Pacemaker lead malposition is a rare event that can cause serious complications. Here, we report a case of intraoperatively detected pacemaker lead malposition in a 68-year-old patient scheduled for coronary artery bypass grafting (CABG) after acute coronary syndrome.
A 68-year-old male underwent transvenous pacemaker placement after developing a complete arteriovenous block during coronary angiography. Transesophageal echocardiography (TEE) during the CABG procedure revealed a linear hyperechoic area extending into the left ventricle. The short-axis and apical images showed that the lead passed through the left atrium via the interatrial septum and then entered the left ventricle via the mitral valve. Since the malposition was an acute event, septal repair was performed together with the CABG.
This case report demonstrates the importance of TEE in cardiac surgery. The rapid detection of a malpositioned pacemaker lead using TEE can avoid the potentially serious consequences of this rare complication.
Kalp pili lead malpozisyonu nadir görülen ancak ciddi komplikasyonlara yol açabilen bir durumdur. Akut koroner sendrom sonrası koroner arter bypass greft (KABG) ameliyatı planlanan 68 yaşındaki bir hastada intraoperatif olarak tespit edilen kalp pili lead malpozisyonunu sunuyoruz.
Altmış sekiz yaşındaki erkek hasta, koroner anjiyografi sonrası tam atriyoventriküler blok gelişmesi üzerine transvenöz kalp pili implantasyonu geçirdi. Koroner arter bypass greftleme sırasında, transözofageal ekokardiyografi (TÖE) incelemesinde sol ventriküle uzanan lineer hiperekojen bir görüntü tespit edildi. Kısa aks ve apikal görüntülerde, leadin önce interatriyal septumu geçerek sol atriyuma, ardından mitral kapaktan geçerek sol ventriküle ilerlediği görüldü. Malpozisyonun akut gelişmiş olması nedeniyle, KABG ile birlikte septum onarımı da planlandı.
Bu olgu, kardiyak cerrahide TÖE’nin pacemaker lead malpozisyonunun tespitindeki kritik rolünü vurgulamaktadır. Bu tür yerleşim hatalarının hızlı bir şekilde tanınması ve düzeltilmesi, komplikasyonların önlenmesi ve hasta sonuçlarının iyileştirilmesi açısından hayati öneme sahiptir.