Amaç: Cerrahi travmaya stres cevap olarak gelişen ciddi nöroendokrin ve sitokin aktiviteleri oluşur. Buna ek olarak turnike indirilmesiden sonra gelişen iskemi/reperfüzyon injurisi ile oluşan serbest oksijen radikalleri oksidatif strese neden olur. Tiyol ve disülfit son zamanlarda güvenle kullanılan yeni oksidatif stres parametrelerinden biridir. Bu çalışmanın amacı, total diz protezi (TDP) cerrahisinde sıklıkla kullanılan genel ve spinal anestezideki tiyol-disülfit dengesini karşılaştırmaktır.
Yöntem: Çalışmada etik kurul onayı alındıktan sonra 60-74 yaşları arasında TDP yapılacak 56 hasta randomize olarak genel anestezi (n=26) ve spinal anestezi (n=30) grubuna ayrıldı. Preanestezik olarak (T1) kan örneği alındıktan sonra cerrahi sırasında turnike uygulandı. Turnike indirilmesi sonrası 5. (T2) ve 40. dakikalarda (T3) ve 24. saatte (T4) doğal tiyol, toplam tiyol, disülfit, disülfit/doğal tiyol oranı, disülfit/toplam tiyol oranı ve doğal tiyol/toplam tiyol oranı bakılmak üzere kan örnekleri toplandı. Bütün hastalara postoperatif süreçte intravenöz hasta kontrollü analjezi uygulandı. Ortalama arter basıcı, turnike süreleri, Vizüel analog skala (VAS) skorları kaydedildi. Tiyol-disülfit dengesinde tiyol azalması ve disülfit artması oksidatif stres indikatörü olarak kaydedildi.
Bulgular: Yirmi dört saat sonundaki VAS ve analjezik tüketiminde gruplar arasında fark yoktu. Genel anestezi grubunda ölçülen tüm zamanlarda doğal tiyol, toplam tiyol, doğal tiyol/toplam tiyol düzeyinde artma, disülfit, disülfit/doğal tiyol ve disülfit/toplam tiyol oranında azalma vardı.
Sonuç: Tiyol-disülfit dengesi açısından değerlendirme, genel anestezinin oksidatif stres üzerinde olumlu bir etkisi olduğunu düşündürmektedir.
Objective: Surgical trauma causes serious neuroendocrine and cytokine activity. In addition, the free oxygen radicals formed because of the ischemia/reperfusion injury resulting from applying and releasing the tourniquet (TQ) cause oxidative stress. Thiol and disulfide are among the new oxidative stress parameters used reliably in recent years. The aim of this study was to compare thiol-disulfide balance in general and spinal anesthesia, which are frequently used in total knee replacement (TKR) surgery.
Methods: Fifty six patients aged 60-74 years scheduled to undergo TKR were randomly allocated to the general anesthesia (n=26) and spinal anesthesia (n=30) groups. The tourniquet (TQ) was applied for the TKR procedure after collecting a preanesthetic blood sample (T1). Blood samples were also collected at 5 minutes (T2) and 40 minutes (T3) after TQ release and at postoperative 24 hours (T4) to analyze native thiol, total thiol, disulfide, disulfide/native thiol ratio, disulfide/total thiol ratio, and native thiol/total thiol ratio. All patients had intravenous patient-controlled analgesia during the postoperative period. Mean arterial pressure, TQ times, and Visual Analogue Scale (VAS) scores were recorded. Decrease in thiol and increase in disulfide in the thiol-disulfide balance were recorded as oxidative stress indicators.
Results: There was no difference between the groups in terms of VAS and analgesic consumption at the end of 24 hours. The general anesthesia group had higher native thiol, total thiol, and native thiol/total thiol ratio and lower disulfide, disulfide/native thiol ratio, and disulfide/total thiol ratio at all time points compared to the spinal anesthesia group.
Conclusion: Assessment in terms of thiol-disulfide balance suggests that general anesthesia had a favorable effect on oxidative stress.