1. | Kapak Cover Sayfa I (580 kere görüntülendi) |
2. | Danışma Kurulu Advisory Board Sayfalar II - IV (773 kere görüntülendi) |
DERLEME | |
3. | COVID-19 Tanısı veya Şüphesi olan Erişkin Hastalarda Kardiyopulmoner Resüsitasyon Uygulamaları Cardiopulmonary Resuscitation Practices in Adult Patients with Diagnosed or Suspected COVID-19 Disease Şule Akın, Handan Birbiçer, Nurcan Doruk, Gönül Tezcan Keleş, Sule Ozbilgindoi: 10.5222/jarss.2021.59354 Sayfalar 1 - 8 (2520 kere görüntülendi) Kardiyopulmoner resüsitasyon (KPR), kardiyak arrest sırasında tedavi için yapılan işlemlerin tamamını içerir. COVID-19 tanısı veya şüphesi olan hastaların resüsitasyonu özellikle bulaşma riskini azaltmak ve korunma açısından özellik arz etmektedir. Bu derlemede Resüsitasyon Derneği’nin COVID-19 kesin veya olası tanısı olan erişkin hastalarda temel ve ileri yaşam desteği önerileri algoritma çerçevesinde anlatılmaktadır. |
ÖZGÜN ARAŞTIRMA | |
4. | Yaşlı Hastalarda Supraglottik Hava Yolu Gereçlerinin Klinik Performanslarının Karşılaştırılması: Prospektif Randomize Çalışma Comparison of Clinical Performance of Supraglottic Airway Devices in Elderly Patients: A Prospective Randomized Trial Reyhan Polat, Sibel Çatalca, Julide Ergil, İlkay Baran, Aylin Tamam, Yağmur Polatdoi: 10.5222/jarss.2021.27147 Sayfalar 9 - 17 (1400 kere görüntülendi) GİRİŞ ve AMAÇ: Yaşlı hastalarda hava yolu yönetimi zor olabilir. Supraglottik hava yolu gereçleri hava yolu güvenliğini sağlamak için kullanılmaktadırlar. Bu çalışmanın amacı, kas gevşetici uygulanmamış, genel anestezi altında opere edilmesi planlanan yaşlı hastalarda farklı hava yolu gereçlerinin (klasik LMA (c-LMA), proseal LMA (p-LMA) ve i-gel) etkinliğini ve güvenilirliğini karşılaştırmaktır. YÖNTEM ve GEREÇLER: Çalışma yerel bir etik kurul tarafından onaylandı. Elektif ürolojik veya ortopedik cerrahi geçirmesi planlanan 65 yaş üstü, 80 hasta çalışmaya dahil edildi. Çalışmamızda 3 grup mevcuttu: Grup C: c-LMA (n = 26), Grup P: p-LMA (n = 27) veya Grup I: i-gel (n = 27). Çalışmamızda birincil sonuç orofaringeal kaçak basıncı (OKB) idi. İkincil sonuçlar ise pozitif basınçlı ventilasyonunun yeterliliği, hava yolu gerecini yerleştirme kolaylığı ve başarı oranları, hava yolu gerecinin takılma süresi, hemodinamik değişiklikler, boğaz ağrısı ve disfaji gibi komplikasyonları içermekte idi. BULGULAR: Gruplar arasında OKB açısından anlamlı fark bulunmadı (p = 0.852), Grup I ve Grup C arasında kaçak hacmi ve kaçak fraksiyonu açısından istatistiksel olarak anlamlı fark vardı (sırasıyla p = 0.042 ve p = 0.020). Yan etkiler gruplar arasında benzerdi (p> 0.05). TARTIŞMA ve SONUÇ: Bu çalışmada, i-gel yerleştirilen hastalarda kaçak hacmi ve kaçak fraksiyonu daha düşük olmakla birlikte i-gel, c-LMA ve p-LMA'nın kas gevşetici uygulanmamış ve genel anestezi altında opere edilecek yaşlı hastalarda yeterli hava yolu sağladığı gösterilmiştir. |
5. | Karaciğer Transplantasyonu Cerrahisinde Postoperatif Mortalite ve Morbiditeye Etki Eden Faktörlerin Retrospektif İncelenmesi Retrospective Analysis of Factors Affecting Postoperative Mortality and Morbidity in Liver Transplantation Surgery Ahmet Atlas, Faik Tatlı, Evren Büyükfırat, Mahmut Alp Karahandoi: 10.5222/jarss.2021.88597 Sayfalar 18 - 24 (1690 kere görüntülendi) GİRİŞ ve AMAÇ: Karaciğer nakli, son dönem karaciğer yetmezliğindeki hastalar için tek ve kesin tedavi olarak güncelliğini korumaktadır. Kliniğimizde karaciğer nakli yapılan 28 hastanın mortalite ve morbidite sonuçlarını inceledik. YÖNTEM ve GEREÇLER: Kliniğimizde Ocak 2018 ve Aralık 2019 tarihleri arasında karaciğer nakli yapılan 28 hastanın verileri retrospektif olarak incelendi ve çalışmaya alındı. BULGULAR: Ortotopik karaciğer transplantasyonu (OKN) yapılan hastaların yaş ortalaması 51.7±12.7 idi (20-73 yaş aralığı). 28 hastanın 21'i erkek (%75) ve 7’si kadındı (% 25). Ortalama ejeksiyon fraksiyonu (EF) %56.9± 3.4 olarak saptandı. Ortalama multifactorial end-stage liver disease (MELD) skoru 22.3 ±5.3 idi. Bir yıllık takip sonrasında 28 hastadan 8’i hayatını kaybetmişti(%28.6). Ölen 8 hastanın 5’ine 2 ve daha fazla ünite eritrosit süspansiyonu (ES) verilmişti(p=0.044). İki hastaya bir ve daha fazla ünite taze donmuş plazma (TDP) verilmişti(p=0.011). Hastalara ES ve TDP verilmesinin mortaliteyi arttırdığı gözlemlendi. Ölen hastaların ortalama operasyon süreleri 12.7±0.9 sa idi. Operasyon süresinin uzamasının mortaliteyi arttırdığı saptandı(p=0.027). Ölen 5 hasta cerrahi komplikasyon nedeniyle ikinci kez ameliyata alınmıştı. Hastaların ikinci kez ameliyata alınmasının mortaliteyi arttırdığı saptandı(p=0.023). Greftlerin canlı donörden veya kadavradan alınmasının mortaliteye etkisinin olmadığı görüldü(p=0.801). TARTIŞMA ve SONUÇ: Karaciğer nakli yapılan hastalara kan ve kan ürünleri verilmesinin, ikinci kez ameliyata alınmasının ve ameliyat süresinin uzamasının mortaliteyi arttıdığı saptandı. |
6. | Coronavirüs (COVID-19) Pandemi Sürecinde, Anestezistlerin Yaşadıkları Korku Düzeyleri ve Profilaksi Uygulamalarının Değerlendirilmesi Evaluation of Anesthetists' Fear Levels and Prophylaxis Practices in the Coronavirus (COVID-19) Pandemic Seyda Efsun Ozgunay, Figen Akca, Derya Karasu, Sermin Eminoglu, Mehmet Gamlıdoi: 10.5222/jarss.2021.40412 Sayfalar 25 - 31 (1643 kere görüntülendi) GİRİŞ ve AMAÇ: Anestezistlerin çalışma alanları sebebiyle COVID-19 pozitif veya şüpheli hastalarla karşılaşma olasılıkları oldukça yüksektir. Bu çalışmada anestezistlerin pandemi sürecinde COVID-19 korkusu, medikal profilaksi, izolasyon ve genel yaklaşımlarını belirleyerek farkındalık oluşturmak amaçlanmıştır. YÖNTEM ve GEREÇLER: Çalışmaya Türkiye genelinde çalışmakta olan anestezi öğretim görevlisi, uzman doktor ve araştırma görevlileri çalışmaya dahil edildi. Demografik verileri, COVID-19 korku ölçeğini, algıladıkları ağrı düzeyini ve kendilerine kullandıkları medikal profilaksi uygulamalarını içeren anket formunun linki elektronik posta ve WhatsApp üzerinden online olarak anestezistlere gönderildi. BULGULAR: Araştırmaya 227 katılımcı dahil edildi. Katılımcıların %19’u COVID-19 pozitif veya şüpheli hasta ile hergün karşılaştığını belirtirken, %10.2’si hiç temas etmediğini belirtti. Kadın, uzman hekim ve kronik hastalığı olan katılımcılarda Covid-19 korkusu istatistiksel olarak anlamlı daha yüksek idi (sırasıyla, p=0.003, p=0.024 ve p=0.014). Pandemi başlangıcındaki COVID 19 yoğun bakım ünitesinde çalışan anestezistlerin algıladıkları korku düzeyi daha fazla idi (p=0.006). Sigara kullanma alışkanlığını değiştiren anestezistlerin COVID-19 korku skorları istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksek bulundu (p<0.001). Anestezistlerin proflaksi amacıyla yaklaşık yarısı vitamin desteği alırken dörtte biri hidroksiklorokin kullanıyordu. TARTIŞMA ve SONUÇ: Bu bulgular sonucunda Covid-19 korkusunun anestezistlerde belirgin etkiler ve profilaksi ihtiyacı yarattığı görülmektedir. Bu verilerin, yakın ve uzak gelecekte anestezistlerin korkularını azaltma ve psikolojik destek gerekliliği konusunda farkındalık oluşturacağını düşünmekteyiz. |
7. | Ultrasound-guided Infraclavicular Axillary Vein Cannulation: - Is It a Good Alternative to Internal Jugular Vein in Pediatric Cardiac Surgery? Ibrahim Ibrahim Abd Elbaser, Nabil Abdelraouf Abdelmageed, Mohamed El-morsydoi: 10.5222/jarss.2021.00922 Sayfalar 32 - 39 (947 kere görüntülendi) |
8. | Anestezi Polikliniğine Başvuran Hastaların Anestezi ve Anestezi Uzmanı Hakkındaki Bilgi ve Kaygı Düzeylerinin Değerlendirilmesi: İlçe Devlet Hastanesi Örneği Evaluation of Anaesthesia and Anaesthesiologist Related Knowledge and Anxiety Levels of Patients Admitted to the Anaesthesia Outpatient Clinic: An Example of Town State Hospital Selda Kayaaltıdoi: 10.5222/jarss.2021.65002 Sayfalar 40 - 51 (1833 kere görüntülendi) GİRİŞ ve AMAÇ: Bu çalışma ile ikinci basamak bir ilçe devlet hastanesinde ameliyat olacak hastalarda anestezi bilgi ve kaygı düzeylerinin belirlenmesi amaçlandı. YÖNTEM ve GEREÇLER: Ağustos 2019–Şubat 2020 tarihleri arasında preoperatif muayene amacıyla anestezi polikliniğine başvuran 18-90 yaş arası 300 hastaya 34 soruluk bir anket uygulandı. Anket demografik veriler, anestezi bilgisi ve kaygısı ve anestezi uzmanı bilgisi olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır. BULGULAR: Hastaların %46.67’si anesteziyi %26.33’ü narkozu biliyordu. Anesteziyi kimin uyguladığı sorusuna, hastaların %40.67’si "uzman doktor" cevabını verdi. Kadınlarda endişe seviyesinin erkeklerden daha yüksek olduğu tespit edildi (p=0.009). Anestezi işlemi ile ilgili, hastaların %29.67’si “hiç korkusu” olmadığını söyledi ve en fazla duyulan korku ağrı hissetmekti (%22.67). Anestezi uzmanının sorumluluklarından en fazla bilinen “Ameliyattan önce hastayı uyutmak” (%67.67), anestezi uzmanının hastanede görev yaptığı bölümlerden en fazla bilinen ise ameliyathaneydi (%77.33). Anestezi uzmanının diğer görevleri hakkında bilgi seviyesi ise düşüktü. TARTIŞMA ve SONUÇ: Anestezi uygulamaları ve anestezi uzmanın ameliyathane ve hastanedeki rolü hakkında bilgi düzeyinin yeterli olmadığı bulundu. Hastaların anestezi bilgi seviyelerinin artırılması ve bu sayede kaygılarının azaltılması amacıyla halkın bilgilendirilmesi için yeni girişimlere ihtiyaç vardır. |
9. | Anterior Servikal Diskektomi ve Füzyon Cerrahisi Yapılan Hastalarda Ultrasonografi Eşliğinde Yüzeyel Servikal Pleksus Bloğunun Postoperatif Opioid Tüketimine Etkisi: Prospektif, Randomize Kontrollü Çalışma The Effect of Ultrasound Guided Superficial Cervical Plexus Block on Postoperative Opioid Consumption in Patients Undergoing Anterior Cervical Discectomy and Fusion Surgery: A Prospective, Randomized Controlled Study İrem Ates, Erkan Cem Celik, Ufuk Demir, Muhammed Enes Aydin, Ali Ahiskaliogludoi: 10.5222/jarss.2021.15238 Sayfalar 52 - 57 (1731 kere görüntülendi) GİRİŞ ve AMAÇ: Anterior servikal diskektomi ve füzyon (ASDF) cerrahisi postoperatif dönemde orta şiddette ağrıya neden olabilen bir girişimdir. Yüzeyel servikal blok (YSB) ameliyat sırasında ve sonrasında analjezi sağlayabilen bir rejyonal anestezi tekniğidir. Bu çalışmanın amacı, ASDF cerrahisi geçiren hastalarda ultrasonografi (USG) eşliğinde gerçekleştirilen YSB bloğunun ağrı skorları ve postoperatif opioid tüketimi üzerine etkisini araştırmaktır. YÖNTEM ve GEREÇLER: Elektif operasyon planlanan tek veya iki seviye ASDF ameliyatı yapılacak 48 hasta rastgele YSB ve Kontrol (K) olmak üzere 2 gruba ayrıldı. YSB grubuna (n=24) %0.25 bupivakain 10 mL USG eşliğinde yüzeyel servikal blok yapıldı. K grubuna (n=24) ise operasyon öncesi herhangi bir girişimde bulunulmadı. Her iki gruba da ameliyatın bitmesinden yarım saat önce ve postoperatif 12. saatte intravenöz 50 mg deksketoprofen yapıldı ve fentanil içeren hasta kontrollü analjezi (PCA) cihazı bağlandı. Postoperatif vizüel analog skala (VAS) skorları, opioid tüketimi, kurtarıcı analjezi ihtiyacı ve yan etkiler kaydedildi. BULGULAR: Demografik veriler, anestezi ve cerrahi süreleri açısından gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark yoktu. Kontrol grubuna kıyasla YSB grubunda tüm ölçüm zamanlarında VAS skorları istatistiksel olarak düşüktü (p<0.05). 24 saatlik toplam opioid tüketimi kontrol grubunda YSB grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı derecede fazlaydı (375.83±235.96 µg vs. 112.50±102.41 µg, sırasıyla p<0.001). Kurtarıcı analjezi kullanımı kontrol grubunda YSB grubuna göre (12/24 vs. 0/24 sırasıyla, p<0.001) istatistiksel olarak daha fazlaydı. TARTIŞMA ve SONUÇ: ASDF cerrahisi geçirecek hastalarda; USG eşliğinde yapılan YSB’nin, opioid tüketimini ve ağrı skorlarını azaltarak multimodal analjezi protokolünün etkin bir bileşeni olabileceği kanaatindeyiz. |
10. | Pediatrik Şaşılık Cerrahisinde Okülokardiyak Refleks İnsidansını Etkileyen Faktörler: Retrospektif Çalışma Factors Affecting Oculocardiac Reflex Incidence In Pediatric Strabismus Surgery: Retrospective Study Bengü Gülhan Aydın, Gamze Küçükosman, Özcan Pişkin, Bahar Aktaş, Rahşan Dilek Okyay, Silay Canturk Ugurbas, Hilal Ayogludoi: 10.5222/jarss.2021.29484 Sayfalar 58 - 64 (1853 kere görüntülendi) GİRİŞ ve AMAÇ: Şaşılık cerrahisi sırasında okülokardiyak refleks (OKR) aktivasyonu yaygındır. OKR sinüs bradikardisi, atriyoventriküler blok, ventriküler fibrilasyon ve hatta asistol ile sonuçlanabilir. Pediatrik hastalar bu refleksin zararlı etkilerine karşı daha savunmasızdır Bu çalışmada şaşılık cerrahisi geçiren pediyatrik hastalarda OKR insidansını etkileyen olası risk faktörlerini belirlemek amaçlandı YÖNTEM ve GEREÇLER: Ocak 2015-Eylül 2018 tarihleri arasında şaşılık cerrahisi geçiren pediatrik hastaların kayıtları retrospektif olarak incelendi. Sadece tek bir cerrah tarafından yapılan ameliyatlar dahil edildi. OKR; ekstraoküler kas (EOK) manipülasyonunun neden olduğu kalp hızında % 20'den fazla azalma olarak tanımlandı. Hastaların demografik verileri, cerrahi süre, önceden geçirilmiş şaşılık cerrahisi öyküsü, OKR gelişip gelişmediği, anestezi yönetimi; indüksiyon ve idamede kullanılan kas gevşeticiler ve anestezik ilaçlarının yanı sıra hava yolu yönetimi, opere edilen göz sayısı ve kas tipi kaydedildi. OKR için risk faktörleri lojistik regresyon analizi ile değerlendirildi. BULGULAR: Başlangıçta değerlendirilen 92 pediatrik hastadan, altısının dosyası eksik olduğu için çalışma dışı bırakıldı. Toplam 86 hasta çalışmaya dahil edildi. Ameliyat sırasında 29 hastada (% 33.7) OKR görülmüştür Pediatrik hastalarda premedikasyonda benzodiazepin (p = 0.03) ve indüksiyon sonrası kas gevşetici uygulanmamış olması (p = 0.046) bağımsız risk faktörleri olarak belirlenmiştir. Kas gevşetici kullanımının ve premedikasyonda benzodiazepin uygulanmasının OKR riskini sırasıyla 3.64 ve 3.11 kat azalttığını bulduk. TARTIŞMA ve SONUÇ: Şaşılık cerrahilerinde OKR insidansı kas gevşetici uygulanması, benzodiazepin ile premedikasyon gibi önleyici tedbirlerle azaltılabilir. |
11. | Yarık Damak-Dudak Cerrahisi Sonrası Yoğun Bakım Ünitesinde Takip Edilen Hastaların Perioperatif Komplikasyonları Ve Eşlik Eden Hastalıkları Perioperative Complications And Concomitant Diseases Of Patients Followed In Intensive Care Unit After Cleft Lip-Palate Surgery Murat Tümer, Ayşe Ayyıldız, Başak Akça, Aysun Ankay Yılbaş, Filiz Üzümcügil, Özgür Canbaydoi: 10.5222/jarss.2021.85856 Sayfalar 65 - 70 (844 kere görüntülendi) GİRİŞ ve AMAÇ: Yarık dudak/damak (YDD) hastaları zor hava yolu yönetimi, eşlik eden anomaliler ve solunum komplikasyonları gibi çeşitli nedenlerden dolayı postoperatif dönemde Yoğun Bakım Ünitesinde (YBÜ) bakıma ihtiyaç duyabilirler. Amacımız, kurumumuzda opere edilen YDD'li hastalarda zor hava yolu ve postoperatif YBÜ takibine duyulan ihtiyaç ile ilişkili faktörleri değerlendirmektir. YÖNTEM ve GEREÇLER: 2005-2013 yılları arasında YBÜ'de ameliyat sonrası takip edilen YDD hastaları retrospektif olarak incelendi. BULGULAR: Yirmi hasta çalışmaya dahil edildi. On hastada yarık damak ve dudak birlikteyken, on hastada izole yarık damak vardı. Sekiz hastada zor entübasyon görüldü. Zor maske ventilasyonu sadece 22q11 delesyonu olan bir hastada görüldü. Entübasyonu zor olan tüm hastalarda mikrognati vardı. Nazal fiberoptik bronkoskopi zor entübasyonu olan hastalarda daha sık kullanıldı. Herhangi bir sistemik hastalığın varlığı ile zor entübasyon arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki vardı. YBÜ takibinin ana nedenleri yakın monitorizasyon ihtiyacı ve havayolu ile ilişkili problemlerdi. TARTIŞMA ve SONUÇ: Zor hava yolu, eşlik eden tanılı bir sendromu olmasa bile YDD hastalarında sık görülebilen bir sorundur. Zor hava yolu veya postoperatif hava yolu obstrüksiyonu riski olan hastalar, deneyimli bir personel tarafından olası komplikasyonların hızlı teşhisi ve tedavisi için erken postoperatif dönemde yoğun bakımda daha iyi takip edilebilir. |
OLGU SUNUMU | |
12. | Low Dose Combined Spinal-Epidural Anesthesia: An Anesthesia Technique for Cesarean Section in a Patient Suffering from Congenitally Corrected Transposition of Great Arteries and Severe Pulmonary Stenosis Dhruv Jain, Kaushal Kumar, Abhishek Singh, Jyotsna Punjdoi: 10.5222/jarss.2021.22448 Sayfalar 71 - 75 (1115 kere görüntülendi) |
13. | Ultrasound-Guided Stellate Ganglion Block to Treat Accidental Injection of Propofol in an Anomalous Radial Artery Sana Yasmin Hussain, Arijit Sardar, Dhruv Jain, Lokesh Kashyapdoi: 10.5222/jarss.2021.29290 Sayfalar 76 - 79 (727 kere görüntülendi) |
EDITÖRE MEKTUP | |
14. | Use of Point of Care Ultrasound for Real-Time Confirmation of Cranial Spread of Local Anesthetic for On-Table Extubation in a Child with Mediastinal Mass Compressing the Great Vessels Marada Snehitha, Nishant Patel, Abhishek Singh, Rakesh Kumardoi: 10.5222/jarss.2021.09815 Sayfalar 80 - 82 (771 kere görüntülendi) Makale Özeti | |